Çanakkale’de Eko Turizm Projeleri İçin İnşaat İzni Tartışmaları

Çanakkale’de Eko Turizm Projeleri İçin İnşaat İzni Tartışmaları

Çanakkale özel İzaca Meclisi, Yeni Eko Turizm projeleri üzerine tartışırken, Assos bölgesindeki tarihi ve doğal dokunun yangınlar ve inşaat onayı verilmiş Eko Turizm projelerinin pervasız talanı nedeniyle zarar görmesi sürüyor. Bölgede inşaat izni verilen eko turizm projelerinde döküm sahası bulunmaması, çevredeki ormanlar, tarım alanları, köy meraları ve hazine arazilerinin hafriyat döküm sahası olarak kullanılmasına neden olmuş durumda. Ayrıca, projelerin depo alanları ve tedarik zincirinde Assos bölgesinin taşı toprağa, kelimenin tam anlamıyla altın değerinde olup, tarihi mirasımızın her köşesinde kazı ve hafriyat çalışmaları mevcut. Yapılan toplantıda gündeme gelen Eko Turizm projeleri ile ilgili partiler arası polemikler yaşandı.

Assos’taki Doğa Tahribatında Çıkar Çatışmaları

Assos bölgesindeki doğa katliamı göz ardı ediliyor. Bölgenin altın değerindeki taşı ve toprağı, inşaat faaliyetleri nedeniyle zarar görüyor. Tarihi mirasımızı korumamız gerekirken, her yerde kazı ve hafriyat çalışmaları devam ediyor. İnşaat izni verilen eko turizm projeleri, döküm sahası bulunmadığı için, çevredeki doğal ve tarımsal alanları hafriyat döküm sahası olarak kullanıyor. Bu projelerin depo alanları ve tedarik zinciri, Assos’un doğal kaynaklarını tüketiyor ve geri dönüşü olmayan zararlar veriyor. Yetkililerin ve çevre koruma derneklerinin bu duruma sessiz kalması, doğa katliamının devam etmesine neden oluyor.

Ekoturizm Projelerindeki Yolsuzluk İddiaları

Çanakkale genelinde ekoturizm projeleriyle ilgili yolsuzluk iddiaları kamuoyunu rahatsız ediyor. İddialara göre, bazı emlakçılar, ekoturizm ve köy gelişim imar dosyalarını usule aykırı bir şekilde hızlıca onaylatıyor ve büyük rantlar elde ediyor. Süreçte, siyasi figürler, milletvekili yakınları, mevcut ve eski belediye başkanları gibi önemli isimlerin de bu yolsuzluklardan çıkar sağladığı öne sürülüyor. Yerel halk ve sivil toplum kuruluşları, bu söylentilerin projeleri olumsuz etkilediğini ve doğayı tahrip ettiğini belirtiyor. Usulsüz onaylar nedeniyle birçok doğal alanın tahrip edileceği ve bölgenin ekosisteminin tehdit altında olduğu düşünülüyor.