Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Engelliliği merhamet söylemine sıkışmış bir başlık olmaktan çıkardık ve insan onurunu merkeze alan hak temelli bir noktaya taşıdık. dedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Zonguldak Karadeniz Ereğli Özel Eğitim Kampüsü’nün açılış töreninde yaptığı konuşmada, engellilik kavramının sadece tıbbi veya hukuki bir durum olmaktan öte, toplumsal, zihinsel ve ahlaki bir sınama alanı olduğunu vurguladı.
Bakan Tekin, konuşmasında engellilik meselesine Kur’an-ı Kerim’den örnekler vererek felsefi bir boyut kattı:
Gerçek Körlük: Tekin, Kur’an’daki “Gerçek körlük, gözlerin körlüğü değil, kalplerin körlüğüdür” ayetine dikkat çekerek, eksikliğin fiziksel bir durumun ötesine taşındığını ve insanın hakikatle kurduğu ilişkiye işaret ettiğini belirtti.
Görünmez Engeller: Asıl meselenin engelli bireyleri hayata katmak kadar, “kendi kalbimizin etrafında ördüğümüz görünmez engelleri de kaldırmak” olduğunu ifade etti.
Dilin Önemi: Kullanılan dile dikkat edilmesi gerektiğini belirten Tekin, “engelli” derken bile araya farkında olmadan konulan mesafeyi ve çizilen görülmez sınırları görmek gerektiğini, insanı bir eksiklik üzerinden tanımlayan bir dilden uzaklaşarak insan onurunu önceleyen bir dil inşa edilmesi gerektiğini söyledi.
Bakan Tekin, engellilik konusunun bireysel bir sorun değil, yapısal bir adaletsizlik olduğunu vurgulayarak, son 20 yılda yaşanan zihniyet dönüşümüne dikkat çekti:
“Engelliliği merhamet söylemine sıkışmış bir başlık olmaktan çıkardık ve insan onurunu merkeze alan hak temelli bir noktaya taşıdık.”
Sosyal Devlet Sorumluluğu: Engelli bireylerin bakım yükünün sadece ailelerin omuzuna bırakılmaması, kamusal politikalarla, eğitim ve istihdam düzenlemeleriyle paylaşılması gerektiğini belirtti.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli: Bu yeni eğitim modelinin, farklı gelişim özelliğine sahip her çocuğu medeniyet tasavvurunun saygın bir öznesi olarak görmeyi hedeflediğini aktardı.