Ali Babacan’dan Yapamıyorsanız bırakın

Ali Babacan’dan Yapamıyorsanız bırakın
A+
A-

Ali Babacan’dan Yapamıyorsanız bırakın

Ali Babacan, hükümet ve belediyeleri depreme karşı gerekli önlemleri almamakla suçladı, ” yapamıyorsanız bu işi bırakın” diyen Babacan, Cem Yılmaz’ın ünlü repliği ile seslenerek “Ne yapacağınız ı bilmiyorsanız yapılmışı var. İşte Afet Eylem Planı” dedi.

Babacan şunları söyledi: İktidar, duymazdan geliyor, kulağının üzerine yatıyor; Muhalefet belediyeleri ise duyuyorlar, fakat ne yapacaklarını bilemiyorlar. Merkezi hükümette de, yerel yönetimlerde de; yıllar yılı öylece beklemiş, çözüm yolunu tartışmamış, plan proje üretmekte geç kalmış yöneticilerle karşı karşıyayız. Yetmiyor, iktidarla ana muhalefet, daha artçı sarsıntılar henüz bitmemişken; Bismillah, bir anda birbirlerine giriyorlar. “Evim üzerime yıkılabilir” diye her an endişeyle yaşayan vatandaşlarımız ise, maalesef, kimsenin umurunda değil. Kaygı içinde anne babasına ulaşmaya çalışanlar; o panikle sokağa fırlayıp geceyi soğukta, sokakta geçirenler kimsenin umurunda değil. Varsa yoksa birbirlerini suçlama; varsa yoksa sorumluluğu birbirine atma.

“SAYIN ERDOĞAN NEYİ BEKLİYORSUNUZ?”

Sayın Erdoğan neyi bekliyorsunuz? Sayın Erdoğan! Çok istediniz, tek yetkili oldunuz. Dediniz ki; “Bana tam yetkiyi verin, bakın işler nasıl düzelecek” Milletimiz de görelim bakalım dedi, size tam yetkiyi verdi. Artık, arkasına sığınacak bir mazeretiniz yok. 7 yıl oldu ya! Şimdi söyleyin! Tam yetkiyi elinize aldığınız 2018yılından bu yana İstanbul Depremine hazırlık olarak ne yaptınız? Kentsel dönüşüm için neyi beklediniz? Niçin bu konuda hala kapsamlı bir yol haritanız yok? Niçin ısrarla Kanal İstanbul demeye devam ediyorsunuz? Milletimizin canının sizin için hiç mi kıymeti yok? Yıllar geçmiş, daha yeni mi aklınız başınıza geldi de “bundan sonra tüm enerjimizi bu konuya vereceğiz” diye bir açıklama yapıyorsunuz?

Kabineniz, 3 yılda İstanbul’u toparlarız gibi bir laf ediyor. Yahu, kaç tane 3 yıllar geçmiş arkadaş, Daha önce neredeydiniz? Şimdi mi aklınıza geldi! Aynı soruyu, İstanbul’u yönetenlere de soruyorum: Siz, 2019’dan bu yana, İstanbul’da depreme hazırlık için ne yaptınız? Açıklayın bilelim. Ben, merkezi hükümette de, yerel yönetimlerde de görevi olan herkese seslenmek istiyorum: Deprem meselesini yönetmeye niyetiniz yoksa, bu işi bırakın yahu. Vatandaşa hizmet etmeye niyetiniz yoksa, deprem için gerekli önlemleri alma beceriniz yoksa, sorumluluğu birbirinize atıyorsanız, derhal bu işi bırakın.

“DEPREM DİYORSUN ONLAR KANAL İSTANBUL DİYOR”

Bu milletin sırtına yük olmayın. Bu iş gönül işi, gönül! Hükümet bir yandan, belediyeler bir yandan el ele verdiler, Allah korusun, ülkeyi dev bir enkaza dönüştürmeye niyet ettiler. Hükümettekilere; “Kardeşim, seniktidar değil misin, önlem al” diyorsun. Yoook, duymazdan geliyorlar. Deprem diyosun onlar kanal istanbul diyor. Ötekilere; “Kardeşim, elinizin altında kaç tane belediye var, bari sen önlem al” diyorsun. “Hükümet bizi engelliyor’ diyorlar, “bana söyleme ona söyle” diyorlar. Mazeret, mazeret, mazeret. Şunu aklınızın bir köşesine yazın: Evet, siz şu anda birbirinizle didişiyorsunuz; milleti kutuplaştırıyorsunuz, insanları ayırıyorsunuz, ayrıştırıyorsunuz; Ama deprem parti ayırmayacak.

Deprem, ikinci kattaki bizden, üçüncü kattaki onların partisinden demeyecek. O yüzden, üstüne basa basa söylüyorum:

Enkazlar bizi eşgüdüme mecbur etmeden; Allah korusun, ölüm bizi işbirliğine zorlamadan; biz birbirimizle konuşmak zorundayız. Yaşarken, el ele vermek zorundayız. Hükümete sesleniyorum: İnsanlarımızı tozun toprağın altında bırakacak bu felakete karşı önlem alın. Elinde çok sayıda belediye olanlara da sesleniyorum: Son seçimlerde en çok oyu biz aldık diyorsunuz; Madem öyle, buyurun; yerelde gereğini yapın. Bu millet, insanları çürük evlerde oturmaya mahkum eden bu iki kliğin kapışmasını izlemek istemiyor. Millet çözüm istiyor.

Ha bir dakika! Eğer ne yapacağınızı bilmiyorsanız; çözüm nedir, neler yapabiliriz diye arayış içindeyseniz; İşte buyrun: Hani diyordu ya Cem Yılmaz; ‘Yapılmışı var’ diye. Buyurun, yapılmışı var. Afet Eylem Planımız hazır. Gelin, biz size anlatalım. Ne yapacağız, nereden başlayacağız diyorsanız, buyurun buradan başlayın; Yeter ki bize bir Kocaeli daha, bir Düzce daha; Bir Maraş daha yaşatmayın. Açık ve net söylüyorum: Anne babasına, evladına ulaşamayan tek bir vatandaşımızın endişesi, sizin koltuk endişenizden çok daha önemlidir. Tek bir vatandaşımızın canı, iktidarın da, ana muhalefetin de siyasi istikbalinden çok daha önemlidir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.