Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Statüsü Komisyonunun 68’inci Oturumu’nda İsrailli Bakan söz aldığı sırada salonu terk ederek, İsrail’in Gazze saldırılarına yönelik Türkiye’nin tepkisini gösterdi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi’ndeki Kadının Statüsü Komisyonunun 68’inci Oturumu’na katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, toplantıda söz alan İsrail Sosyal Eşitlik ve Kadının Gelişimi Bakanı May Golan’ın konuşmasına başladığı sırada Genel Kurul Toplantı Salonu’nu terk ederek, İsrail’in Gazze saldırılarına yönelik Türkiye’nin tepkisini gösterdi.
Golan’ın konuşması bitmesinin ardından yeniden Genel Kurul Toplantı Salonu’nu giren Bakan Göktaş, küresel zorlukları ele alırken, başta yoksulluk ve kurumsal kırılganlık olmak üzere temel nedenlerle yüzleşmenin önemini vurguladı.
“Eşitlik konusunu tartışırken, İsrail’in Filistinlilere yönelik eylemlerinin bir sonucu olarak süregelen ve büyük insani acılara yol açan krizi görmezden gelemeyiz” diyen Göktaş, şunları söyledi:
“Gazze’deki saldırıları şiddetle kınayan Türkiye, derhal ateşkes sağlanması ve insani yardımların hızlı ve engelsiz bir şekilde ulaştırılması çağrılarını yinelemekte ve Filistin halkının yanında olduğunu belirtmektedir. Bu vesileyle, silahlı çatışmaların kadınlar üzerindeki orantısız ve benzersiz etkisinin ele alınmasında önemli bir dönüm noktası olan BM Güvenlik Konseyi’nin 1325 Sayılı Kararı’nı hatırlatmak isterim. BM’nin 1325 Sayılı Kararı’nın temel hükümlerinin uygulanması hayati önem taşımaktadır. Filistin’de devam etmekte olan katliamı küresel gündemin en üst sıralarında tutmalı ve bu trajediye son vermek için çabalarımızı iki katına çıkarmalıyız. Ortak acı duygumuzda birleşmeli ve sesimizin daha güçlü ve daha yüksek duyulmasını sağlamalıyız.”
“CESUR VE KARARLI ADIMLAR ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Göktaş, kadınların geleceği şekillendirmeye aktif katılımlarının sağlanmasının önemine değinerek, “Türkiye’de hayata geçirdiğimiz her düzenlemeyle kadın haklarının daha da güçlendirilmesi yönünde adımlar atarken, sosyal politikalar aracılığıyla aile değerlerimizi ön planda tutuyoruz.” diye konuştu.
Eşitsizlik ve yoksullukla mücadelede insan merkezli bir yaklaşım benimsediklerini ifade eden Göktaş, 12. Kalkınma Planı’ndaki “Nitelikli İnsanlar, Güçlü Aileler ve Sağlıklı Bir Toplum” vurgusuna dikkati çekti.
Türk medeniyetinde kadının saygın bir yeri olduğunu, kadın-erkek eşitliğini daha da geliştirmek için çalıştıklarını aktaran Göktaş, şöyle konuştu:
“Bu bağlamda, son yirmi yılda genel istihdam oranı yüzde 12 artarken, Türkiye’de kadın istihdamının yüzde 25 arttığının altını çizmek isterim. Ayrıca eğitim ve KOBİ destek programları aracılığıyla kadın girişimciliğini destekliyoruz. Kadınların iş gücüne aktif katılımını kolaylaştıran 0-3 yaş arası çocuklar için Mahalle Odaklı Okul Öncesi Modelimiz gibi gündüz bakım hizmetlerini geliştirerek ebeveynlere destek sağlıyoruz. ‘Genç Kadınlar Geleceğini İnşa Ediyor Projesi’ ile eğitim alamayan ve istihdam edilemeyen genç kızlara yönelik eğitim ve danışmanlık çalışmaları yürütüyoruz. Amacımız, Türkiye genelinde genç kadınların istihdam, staj, eğitim ve girişimcilik desteklerine erişmelerinde yardımcı olmaktır. ‘Türkiye’de Eşitliğe Duyarlı Planlama ve Bütçeleme Projesi’ ile planlama ve bütçelemenin tüm aşamalarının kadın-erkek eşitliği ilkesi temelinde yapılandırılmasını hedefliyoruz. Kapsamlı yasal çerçevelerimiz kadına yönelik şiddetle mücadele etmektedir ve devam eden çabalarımız arasında ‘Kadına Yönelik Şiddete Sıfır Tolerans’ hedefine ulaşma yolundaki Dördüncü Ulusal Eylem Planı ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Genelgesi de yer almaktadır.”
Kadınların özerkliğinin ve güçlendirilmesinin hem Türkiye’de hem de küresel düzeyde desteklenmesine öncelik verdiklerini bildiren Göktaş, bunun toplumsal ilerleme ve uluslararası kalkınma için önemini kabul ettiklerini söyledi.
Kadına yönelik şiddetle mücadele etme ile kadın-erkek eşitliğini teşvik etme konusundaki kararlılıklarını yineleyen Göktaş, “Toplumsal eşitsizliklerin ve yapısal engellerin etkin bir şekilde aşılması, çözüm üretme sürecini hızlandırmak için elzemdir. Türkiye olarak, daha adil bir dünya için dikkatimizi vermemiz gereken her alanda cesur ve kararlı adımlar atmaya devam edeceğiz” dedi.