Bunca teknolojiye rağmen kayıp şehir Atlantis’in nerede olduğu bile hâlâ bilinmiyor, varlığı dahi sorgulanamıyor. Ama “gerçek kayıp şehirler”in nerede olduğu araştırmalar sonucu belirlendi. İşte bazı batık şehirler…
DIŞ HABERLER SERVİSİ – Kaşifleri 2 bini yılı aşkın bir süredir büyüleyen kayıp şehir Atlantis’in gerçekten var olup olmadığı veya nerede olduğu dünya tarihinin en büyük gizemleri arasında yer alırken, “gerçek” kayıp şehirlerin yerlerinin gösterildiği haritalar bile hazırlanabiliyor. İngiliz araştırmacılar, dünyanın dört bir yanındaki arkeologların bulduğu gizemli batık şehirlerin konumlarını ve onlar hakkındaki bilgileri gösteren etkileşimli bir harita oluşturdu.
Thonıs Heracleion kenti-Mısır
Mısır’ın İskenderiye kıyısında 2000 yılında dalgıçların batık eserlerle karşılaşmasıyla Thonis Heracleion kenti keşfedildi. 2.700 yıl önce inşa edilen Thonis Heracleion, Eski Mısır’ın Akdeniz’e açılan kapısıydı ve birbirine bağlı adalarla bataklıklar üzerine kurulmuş bir liman kentiydi. Depremin ardından sular altında kalan şehir, kendi döneminde çok ünlüydü.
Baiae-İtalya
Baiae 2 bin yıl önce İtalya’nın Las Vegas’ıydı. Gerçek bir Roma “günah şehri” olan Baiae, imparatorluğun zengin seçkinlerinin rahatlamak için geldiği aralıksız bir parti şehriydi. Kentin deprem sonucu Napoli Körfezi’ne kaydığı düşünülüyor.
Pavlopetri-Yunanistan
Yunanistan’da Tunç Çağı’nda deniz seviyesinin yükselmesiyle sular altında kalıp Akdeniz’e kayan Pavlopetri, antik bir şehir harikasıydı. 2 bin kişiye ev sahipliği yapıyordu. Yarı müstakil evleri, bahçeleri ve düzenli sokaklarıyla erken gelişmiş uygarlığın gücünü sergiliyordu.
Atlit Yam-İsrail
İsrail açıklarındaki Atlit Yam’ın denizdeki kalıntılarının tarihi M.Ö. 7000 yılına kadar uzanıyor. Batık kentin su altında çok iyi korunduğu belirtildi. Arkeologlar, tahıl silolarında antik böceklerin kalıntılarını bile buldu. Su altında bulunan taş dairenin ne olduğu ise gizemini koruyor.
Rungholt-Almanya
“Almanya’nın Rungholt kasabası bir zamanlar Kuzey Denizi’nde zengin bir ticaret merkeziydi ve 3 bin kişiye ev sahipliği yapıyordu. Ama büyük bir sel felaketiyle yok oldu. 1362’deki fırtınada kasabayı sel bastığı belirlendi.