Diyarbakır’ın kalbi olarak nitelendirilen ve Sur ilçesindeki 9 bin yıllık Amida Höyük’teki Artuklu Sarayı arkeolojik kazı çalışmalarında, 2023 sezonu sona erdi. Birçok medeniyete ev sahipliği yapan kentte, Artuklu Sarayı’na açılan kapının ortaya çıktığı belirtildi.
Merkez Sur ilçesinde, aralarında Mitanniler, Urartular, Asurlular, Medler, Persler, Büyük Tigran Krallığı, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Mervaniler, Selçuklular, Artuklular, Eyyubiler, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlıların da olduğu birçok medeniyete ev sahipliği yapan Amida Höyük’te sürdürülen kazı çalışmalarında, 2023 sezonu sona erdi.
Kazı Başkanı ve Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Yıldız, höyüğün Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle 1962’de ilk arkeolojik kazı yapılan yer olma özelliğini de taşıması bakımından önemli olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Yıldız, Artuklu Sarayı’nda yapılan çalışmaları anlatarak, “İçkale Artuklu Sarayı Kazısı 2023 yılı çalışmaları kapsamında, özellikle sarayın doğu tarafında bulunan ve sarayı çevreleyen surların bulunduğu alanda çalışmalar yaptık. Bu alanda yaptığımız çalışmalarda 1205 tarihindeki bilgilere dayanılarak yapılan çizimlerde gösterilen kapının izine rastladık. O çizimde sarayın doğu surlarında saraya açılan bir kapı olduğunu görüyorduk. Yaptığımız kazıda bu kapının izleri tamamıyla ortaya çıktı” dedi.
‘EN ESKİ SUR ÖZELLİĞİNDE, BÜTÜN KALINTILARI ORTAYA ÇIKARILMIŞ OLDU’
Sarayı çevreleyen, kentin en eski surları özelliğinde olan sur kalıntılarının da ortaya çıkarıldığını belirten Prof. Dr. Yıldız, “Osmanlı döneminde güvenlik tehlikesi kalmadığından ve sarayı çevreleyen surların da çok büyük bir önemi kalmadığından dolayı, bu kapının bulunduğu alanda ve doğu surlarında bazı işlemler yapılmıştır. Bu yıl yaptığımız çalışmalarla beraber sarayı çevreleyen Diyarbakır’ın 3’üncü suru ve en eski suru konumunda olan surların, bütün kalıntıları ortaya çıkartılmış oldu. Yapılan kazılarda ortaya çıkartılan kapıya baktığımız zaman aslında kapının büyük bir kapı olduğunu görüyoruz. Yapı, yaklaşık 2,5 metre genişliğinde, 3,5 metre uzunluğunda eyvan şeklindedir. Yüksekliği de muhtemelen 2 metre civarındaydı. Tabii günümüzde kapı kısmen yıkılmış, saraya açılan bir kapı olduğu için önemli bir kapıdır. Bu kapının güney tarafında yaptığımız kazılarda üzerinde haç motiflerinin olduğu bir lento taşına denk geldik. Mermer malzemeden yapılmış bir kapının lentosu, saraya açılan kapının lentosu olma ihtimali çok yüksek ve üzerindeki süslemelerden de bu lento taşının Roma dönemine ait olduğunu anlıyoruz” diye konuştu.
1/18
2/18
3/18
4/18
5/18
6/18
7/18
8/18
9/18
10/18
11/18
12/18
13/18
14/18
15/18
16/18
17/18
18/18
‘TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ KONUMUNDA’
Prof. Dr. Yıldız, açıklamasında, “Amida Höyük ve üzerindeki sarayı aslında Diyarbakır turizmi için çok önemli mekanlardır. Burada yapılan kazılar Diyarbakır turizmine ivme kazandıracak kazılardır. Çünkü Topkapı Sarayı’ndan sonra, içinde hem müzesi bulunan hem de açık hava müzesi konumunda olan Türkiye’deki ikinci mekandır, Diyarbakır İçkale Müze Kompleksi. Artuklu Sarayı ile beraber düşündüğümüz zaman burası bir turizm cazibe merkezi konumundadır” dedi.