Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Uluslararası İstikrar Gücü’ne yönelik Cumhurbaşkanımızın (Recep Tayyip Erdoğan) siyasi iradesiyle Filistin meselesinin çözümünde, barışın sağlanmasında her türlü sorumluluğu Türkiye almaya hazır. Bölgedeki kardeşlerimizle, uluslararası paydaşlarla bu meselede her türlü sorumluluğu üstlenmeye hazırız. Bu konuda asker göndermek gerekiyorsa barış için onu da göndermeye varız. dedi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Al Jazeera Arapça’ya yaptığı açıklamalarda Gazze’deki barış sürecinin, bölgesel istikrar arayışlarının ve uluslararası aktörlerin sorumluluklarının altını çizdi.
Gazze’deki barış sürecine gelinen noktanın “kolay olmadığını” vurgulayan Fidan, iki yılda yaşanan ağır tabloyu hatırlatarak “70 bin şehit, on binlerce yaralı, kayıp insanlar… Bu, insanlığın vicdanında derin bir yara açtı” dedi.
İnsani yardımların sınırlı düzeyde Gazze’ye ulaşabildiğini aktaran Fidan, barış planında belirlenen pek çok maddenin uygulanmadığına dikkat çekti.
“İsrail her gün Filistinli öldürmeye devam ediyor. Buna rağmen mevcut durum önceki yoğun kıyımla kıyaslandığında insanlara nefes aldırıyor.”
Fidan, ikinci aşama için BM Güvenlik Konseyi kararının çıktığını, bundan sonrası için maddelerin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Uluslararası İstikrar Gücü’ne Türkiye’nin olası katkısına ilişkin konuşan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi iradesi doğrultusunda Türkiye’nin tüm sorumlulukları almaya hazır olduğunu söyledi:
“Gerekirse barış için asker göndermeye hazırız.”
İsrail’in Türkiye’nin bu güçte yer almasını istemediğini açıklayan Fidan, bu konuda kararın sadece İsrail’e ait olmadığını vurguladı.
Fidan, ikinci aşamada çözülmesi gereken adımları şöyle sıraladı:
Barış Kurulunun oluşturulması
Yönetimin Filistinlilere devri
Hamas’ın yetkileri teknik komiteye bırakması
Gazze’de polis gücünün kurulması
Bu sürece ABD’nin güçlü desteğine işaret eden Fidan, Trump yönetiminin özel temsilcilerinin yoğun çaba gösterdiğini ifade etti.
İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’da yeni sınır bölgeleri oluşturma girişimlerine tepki gösteren Fidan:
“Netanyahu’nun asıl amacı, Gazze’yi Filistinsiz hale getirmek.”
ABD, Katar, Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Ürdün’le yakın temasların sürdüğünü belirten Fidan, İsrail’in maksimalist taleplerinden vazgeçmesi gerektiğini söyledi.
Suriye’nin “özgürleşmesinin birinci yılı”na ilişkin konuşan Fidan, uluslararası toplumun Suriye’nin yeniden ayağa kalkması için ciddi destek verdiğini vurguladı.
Ancak İsrail’in bu süreçten rahatsız olduğunu belirtti:
“Suriye halkına verilen şansı İsrail vermek istemiyor.”
İsrail’in Şam dahil Suriye’ye yönelik saldırılarını “kabul edilemez yayılmacılık” olarak niteledi.
Fidan, 10 Mart’ta Şam yönetimiyle PKK/YPG arasında imzalanan mutabakatın uygulanmamasının arkasında İsrail etkisi olduğunu söyledi:
“YPG’nin isteksizliğinin İsrail’in Suriye’deki hareketliliğiyle bağlantısı var.”
Mutabakatın hayata geçmesini umut ettiklerini, aksi halde yeni bir çatışmanın bölgeye büyük zarar vereceğini vurguladı.
Sudan’daki savaşın bölünmeye yol açmasından endişe duyduklarını belirten Fidan, Türkiye’nin insani yardım ve diplomatik çabalara tam destek verdiğini söyledi.
Ukrayna’nın toprak konusunda “çok zor tercihler” yapmak zorunda kalabileceğini söyleyen Fidan, Türkiye’nin barış görüşmelerine ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu belirtti:
“Türkiye gücünü istikrar için kullanıyor.”