ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, “İklim kriziyle mücadele anlamında artık bütünsel olarak, farklı bir ekonomik modele geçmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.
ÇEVKO Vakfı İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu’nun Küresel Isınma Kurultayı Komitesi işbirliğiyle gerçekleştirdiği ve iklim krizi konusunu tüm yönleriyle ele alan 2023 ÇEVKO Vakfı Söyleşilerinin üçüncüsü, ‘İklim Değişikliği, Yeşil Mutabakat ve Sürdürülebilirlikteki Son Gelişmeler’ başlığıyla gerçekleştirildi. Etkinlikte, iklim kriziyle mücadelede bütünsel olarak farklı bir ekonomik modele geçilmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
ÇEVKO Vakfı Genel Sekreteri Mete İmer, bu yıl hem sanayi kuruluşları hem de üniversitelerle birlikte söz konusu etkinlikleri düzenlediklerini söyledi. Yeni gelişmeler hakkında bilgi veren İmer, “Ağustos ayında bize ulaşan üç önemli yasal düzenleme var. Bunlardan ikisi eylem planı hazırlığı, diğeri de iklim yasa taslağı. İklim krizi ile savaşımda bizim bir iklim yasamızın olması, karbona bir bedel ve bir sınır konulması oldukça önemli.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, muhtemelen çeşitli paydaşların katkısıyla hazırlanan eylem planları ise, belli bir başlık altındaki her bir eylem için, hedef yıl, çıktılar ve performans göstergeleri, sorumlu kuruluş, ilgili kuruluşlar gibi ayrıntılı bilgileri içeriyor” dedi.
Eylem planı
ÇEVKO Vakfı olarak, sera gazı salımlarının azaltımına yönelik, atıkla ilgili iklim değişikliği eylem planının hazırlık aşamasına geldiğini görmekten memnuniyet duyduklarının belirten İmer, şöyle devam etti: “Avrupa Birliği’nde döngüsel ekonomi eylem planı, arkasından da yasal düzenlemeler yapıldığı zaman biz de buna bir şekilde uyum sağlamak, kendi eylem planlarımızı ortaya koymak zorundayız, diyorduk ve çağrıda bulunuyorduk. Şimdi hazırlık aşamasına gelindiğini memnuniyetle görüyoruz. Burada hep sözünü ettiğimiz, atıkların birer kaynak olduğu, hammadde olduğu; geri dönüşümün önemi, geri dönüşümün artırılması, hedeflerin buna uygun halde yükseltilmesi. Bizim baştan beri, özellikle atık yönetiminde savunduğumuz, Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (GÜS) modeliyle finansmanın sağlanması finansman mekanizmaları arasında sayılıyor. Benzer şekilde hazırlanmış bir de döngüsel ekonomi eylem planı taslağı var. Elbette bu planlar kesinleştikten sonra önemli olan, eylemleri faaliyete, uygulamaya sokmak; belirlenmiş hedefler ve tarihler gelince eylemlerin gerçekten sonuca ulaşmış olması. Tabii, bu çok kapsamlı bir iş ve bu konuda başarıyı bir bakanlıktan veya sadece bakanlıklardan, devlet kurumlarından beklemek haksızlık olur. Onun için, sanayi kuruluşları, sivil toplum, üniversiteler, bireyler, yani tüm paydaşlar olarak hepimiz bu konuda destek olmalıyız. İklim kriziyle mücadele anlamında artık bütünsel olarak, farklı bir ekonomik modele geçmek gerekiyor.”
Sürdürülebilirlik çalışması
Halka ve öğrenciye dokunan çalışmalar yaptıklarını söyleyen Niğde Ömer Halis Demir Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Atık Yönetimi Koordinatörü Doç. Dr. Ece Ümmü Deveci ise, “2018 yılında Sıfır Atık sisteminin kurulması ile sürdürülebilirlik çalışmalarımızı devreye soktuk. Hep bir adım daha nasıl ilerleyebiliriz, diye düşünerek devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.